Görmez’den vahdet çağrısı

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Mehmet Görmez, Alevi dedeleri ile BektaÅŸi ve Caferi cemaatlerinin ileri gelenlerine muharrem ayı, aÅŸure ve Kerbela konularını içeren mektup gönderdi. 

Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanı Mehmet Görmez, Ä°slam coÄŸrafyasında mezhep farklılıkları nedeniyle yaÅŸanan olaylara vurgu yaparak, bir an önce Müslümanlar arasında vahdet saÄŸlanıp bunlara dur denilmesinin gerekli olduÄŸuna dikkat çekti. Akan kanın kardeÅŸ kanı olduÄŸunun altını çizen Görmez, “Müslümanların izzet ve onuru tarihte hiç olmadığı ÅŸekliyle bugün bizzat birbirlerinin eliyle yok ediliyor. Bu gidiÅŸata dur demeliyiz.Bunun için bugün mezhebi, meÅŸrebi, dili, kültürü, coÄŸrafyası ne olursa olsun dünyadaki bütün Müslümanların yeni Kerbelalar yaÅŸanmaması için ortak bir dil, ortak bir kültür, ortak bir düÅŸünce, ortak bir gönül birlikteliÄŸi geliÅŸtirme mecburiyeti var” dedi.

“MÜSLÜMANLAR BU GÄ°DÄ°ÅžATA DUR DEMELÄ°”

Mektubunda Ä°slam coÄŸrafyasında son yıllarda yaÅŸanan olaylara deÄŸinen Görmez, “KardeÅŸ kanı akmaya devam ediyor. SavaÅŸ, terör ve zulümden dolayı milyonlarca insan yerinden, yurdundan, evinden barkından, hayatından oluyor. Çocuklar umutlarını, hayallerini, geleceklerini yitiriyor. Nice mazlum, masum, maÄŸdur kardeÅŸimizin hayat hakkı her gün Hüseyin Efendimiz gibi Kerbela çöllerinde gasp ediliyor. Bugüne kadar suçu hep baÅŸkalarında aradık, hep baÅŸkalarının sinsi emellerine atıflar yaptık. Ama artık bir kere de kendimize bakıp nerede hata yaptığımızı sorgulamak durumundayız. Ä°nsan yetiÅŸtirme düzeneklerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz. ‘Ehli kıble tekfir edilmez’ düsturunu teoriden pratiÄŸe aktararak ‘Müslümanım’ diyen herkesi Ä°slam dairesinde görmeli ve hiç kimsenin bir baÅŸkasını Ä°slam’dan çıkartma yetkisinin olmadığını hatırlamalıyız. Bu gidiÅŸata dur demeliyiz. Bunun için bugün mezhebi, meÅŸrebi, dili, kültürü, coÄŸrafyası ne olursa olsun dünyadaki bütün Müslümanların yeni Kerbelalar yaÅŸanmaması için ortak bir dil, ortak bir kültür, ortak bir düÅŸünce, ortak bir gönül birlikteliÄŸi geliÅŸtirme mecburiyeti var” ifadelerini kullandı. 

“KERBELA’YI ANLAMAK HÜSEYÄ°NCE YAÅžAMAKTIR”

Kerbela’nın, sadece tarihte yaÅŸanmış bir kıssa, mitoloji ve efsaneye dönüÅŸtürülmemesi gerektiÄŸine dikkat çeken Görmez, Kerbela’yı doÄŸru okuyup anlamak ve ibretler çıkarılması gerektiÄŸini aktardı. Kerbela’nın hakkın hatırını her ÅŸeyin üzerinde tutmak anlamına geldiÄŸini vurgulayan Görmez, “Kerbela’yı anlamak Hüseyince yaÅŸamaktır. Yürekleri hiçbir zaman sahra-i Kerbela’ya dönüÅŸtürmemektir. Kerbela’nın acısını yüreÄŸinde hisseden hiçbir Müslüman, Kerbela ÅŸehitlerine bu zulmü reva gören Yezidler gibi düÅŸünemez, Åžemirler gibi davranamaz, ZülcevÅŸanlar gibi yaÅŸayamaz. Hele hele Kerbela’nın kerbu belasını bugüne asla taşıyamaz. Hazreti Hüseyin’in en büyük gayesinin, kendisinden sonra yeni Kerbelalar yaÅŸanmaması olduÄŸunu bilir” ifadelerini kullandı. 

“ZALÄ°MÄ°N DE MAZLUMUN DA MEZHEBÄ°NE VE MEÅžREBÄ°NE BAKILMAZ”

“Kerbela’da bize düÅŸen vazifelerden biri de bu acı hadise üzerinden Ä°slam coÄŸrafyasında bir ayrılık gayrılık deÄŸil bir birlik, beraberlik çıkarmaktır” ifadelerini kullanan Görmez, “Bir sevgi, bir muhabbet devÅŸirmektir. Unutulmamalıdır ki Kerbela’da ÅŸehit olanlar sadece ne ÅžiiliÄŸin temsilcisidir ne de Kerbela faciasını yaÅŸatan zalimler SünniliÄŸin referansını temsil ederler. Zalimin de mazlumun da mezhebine ve meÅŸrebine bakılmaz. Kerbela’da yaÅŸanan acı hadise karşısında Sünni olan da Åžii olan da aynı duyarlılığı gösterir. Bu hadise üzerinden Ä°slam coÄŸrafyasında ayrılık ve gayrılık var etmek, kitlesel çatışmanın referansını oluÅŸturmak Ä°slami kardeÅŸlik ve vahdeti bozma çabalarına prim vermek olacaktır. Mümin her nerede olursa olsun zalime karşı mazlumun yanında duran vicdanlı insandır” ÅŸeklinde konuÅŸtu.